üçmelek (2)
üçmelek (5) Sevgili Ataşehir’de Gündem gazetesi okurları; hayata daha pozitif bakmak adına, yapacaklarını önceden planlamak ve devam ettirmek adına,  kişisel gelişim konusunda söyleşiler ve yazılarla karşınızda olacağız. Siz de kişisel gelişimin önemine inanıyorsanız Üç Melek Kişisel Gelişim ve Alan Terapisi Merkezi’nden Beral Fişekçi ve Servet Derya Değerli ile yaptığımız söyleşiyi ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz. Üç Melek Kişisel Gelişim ve Alan Terapisi Merkezi; Alan Terapileri, Kozmik Access ve Reiki Enerji Uygulamaları, Hipnoterapi, İmaginasyonla Gelecek Yaratma, Regresyon, Numeroloji, Rüya Analizi ve Eylem Planı, EFT (Duygusal Özgürleşme Tekniği), Evlilik ve İlişki Terapisi ile Solistik Öğrenci Koçluğu konularında çalışmalar yapılıyor. Değerli ve Fişekçi “Kendi yaşadığımız hayata, etrafımızda duyduklarımıza bakınca insanlığın gerçekten tuhaf denebilecek ya da anlaşılması zor olabilecek bir evreden geçtiğini düşünebiliriz. Kavramlar, anlamlar sanki yeniden yazılıyor, yer değiştiriyor. Bu karışıklık ortasında kendi duygu ve düşüncelerimizi değerlendirebilmek; yaşadıklarımızın neden sonuç ilişkisini fark edebilmek çok kolay olmayabiliyor. Ama size iyi haber verelim; fark etmek, yaşamda olanları okuyabilmek ve negatif etkilerini azaltmak ya da sıfırlamak ve sonunda daha iyi hissetmek mümkün ve inanın bu öğrenilebilen bir durum” diyor. Bugünün insanını tanımlayalım mı? (Servet Derya Değerli):  Yorgunuz, hatta kronikleşmiş bir şekilde yorgunuz. Yaşama asılmak konusunda gittikçe isteksiziz. Artan intihar haberlerine bir bakın, motivasyonumuz gittikçe düşmekte. Kendimizi ifade etmekte zorlanıyoruz. Özetle iletişimsizleştik. Hayatı sanal yaşamaya başladık çünkü. Duygularımızdan, sevmekten kaçıyoruz ama bir yandan da sevmeye ve sevilmeye ihtiyaç hissediyoruz. Anlamakta, birbirimize tahammül göstermekte zorlanıyoruz ama anlaşılmak için de inanılmaz bir çabamız var. Güvenmek istiyoruz ama güven veremiyoruz. Yani tuhaf bir şekilde kendimizle çelişiyoruz sürekli. Korkular, kaygılar üretiyoruz. Ya geçmişte saplantısal yaşıyoruz ya da gelecek için beklentisel. Dolayısıyla kendimizden, özümüzden uzaklaştık. Yalnızlaştık ve mutsuzlaştık. üçmelek (1) Ne yapacağız peki? (Beral Fişekçi): Önce bir durup, şapkayı önümüze koyup düşüneceğiz. Kendimize ve hayatımıza gözlemci olacağız. Gözlemci kaldıkça gördüklerimizden kaçmamayı sağlayacağız. Halının altına süpürülen tüm duygu ve düşünceler bize yarınlarda problem, hastalık, keder, acı.. vb olarak geri dönecektir. Bu yüzden kendimizle yüzleşmekten korkmamayı öğreneceğiz. Yaşadığımız her şeyin aslında SONUÇ olduğunu idrak edeceğiz. Sebeplerini bulmak için filmi geriye doğru sarıp negatif duygularımızı fark edeceğiz. Çünkü dengede olmayan her duygu yansıması bize kendimizle ilgili düzenlenmesi gereken bir şeyler olduğunu hatırlatır. Kırmızı alarma kulak vereceğiz. Dengede olmayan duygulara örnek verir misiniz?   (Servet Derya Değerli):  Ne anlama geldiğini çözemediğiniz, kederlenmeler, karamsarlıklar yaşıyorsanız, kendinizi yaşadığınız ortama ait hissetmiyorsanız, uyum göstermekte zorlanıyorsanız, başkaları için sürekli kendi hayatınızı öteliyorsanız, hayatınızda neşe, mizah hissedemiyorsanız, içinizde sonu gelmez bir kızgınlık duygusu varsa, ailenizde; eşinizle, sevgilinizle, anne – babanızla, çocuğunuzla iletişim sorunu yaşıyor ve bir türlü sevgi alıp vermiyorsanız, maddi kazançlarınızı dengeleyemiyorsanız, başarı, terk edilme, ölüm, sevme-sevilmeme, kaybetme, güvende hissetmeme gibi korkularınız varsa ve bu duyguların sizi engellediğini hissediyorsanız, migren, panik atak, tansiyon, şeker..vb kronikleşmiş hastalıklarınız varsa ki hastalıklar da zihinsel düşüncelerin sonucu biliyorsunuz; bu ve benzeri duygular yaşamınızı engeller ve hayatı blokeli halde tutuk, mutsuz yaşarız. Neden yaşıyoruz bunları? (Beral Fişekçi): Zihnimiz bilinç ve bilinçaltının oluşturduğu bir alan. Bilinçten gelen düşünceler bilinçaltına indiğinde bilinçaltı bu düşünceyi olduğu gibi kabul eder ve itaat eder. Bunun anlamı şudur ki düşüncelerimizden sorumluyuz ve hayatımızı düşüncelerimiz belirliyor. Yalnız burada bir sinyal vereyim. Bazen düşüncelerimiz çok olumlu bile gözükse, ağzımızdan olumlu cümleler de çıksa negatif şeyler yaşarız. Çünkü çocukluğumuzdan gelen fark etmediğimiz ya da unuttuğumuz kararlar vardır. Bilinçaltına atılmış o kararlar devreye girdiği anda o negatif sonucu yaşarız. üçmelek (3) Değişmez mi bu? Ya da nasıl değişir? (Servet Derya Değerli):  Değişir, dönüşür, negatif etkisi azalır ama değişime hazır olmanız çok önemli. Üç Melek Kişisel Gelişim ve Alan Terapisi Merkezi’nde danışanlarımızla bir yolculuğa çıkıyoruz aslında. Yaşamlarında onları zorlayan tarafları, tekrar eden olayları uyguladığımız tekniklerle bilinçaltından nötrlüyoruz ve kapıları aralıyoruz. Böylece zorlandığınız tüm konular artık temiz bir yol haline geliyor ve siz artık yeni duygu ve düşüncelerle istediklerinizi yeniden oluşturuyorsunuz. Her evrede yanınızda size danışmanlık yapıyoruz.  Dönem dönem seminerler düzenliyoruz, farklı konularda. Seansların dışında danışanların bilgilenmelerini de saplamaya çalışıyoruz, https://www.facebook.com/3melek sayfamızdan da takip edebilirler. üçmelek (2) Üç Melek adı ne anlama geliyor? 3 melek isminin anlamını şöyle açıklayabiliriz. Bu ismi koyarken; meleklerin yönlendirici, yardım, destek elini uzatanlar olduğu vurgusunu yapmıştık. Biz, danışanlarımıza aynı bakış açısıyla destek veriyoruz. Üçüncü melek de danışanlarımız elbette. Onların da kendi içindeki iyiliği, olumlu bakış açısını daha da açığa çıkararak kendilerinin yönlerini fark etmelerini sağlıyoruz. Adres: 38 Ada Ata Blokları 3-1 Kat:2 D:169 Ataşehir / 0 216 455 97 51 // 0 539 236 36 81 

üçmelek (4)