HALİL ASILSOY, “NE ÖĞRENCİLERİ NE DE ÖĞRETMENLERİ MAĞDUR EDECEK BİR UYGULAMA YAPMADIK”

Sistemde yapılan köklü değişikliklerin damga vurduğu, eğitimcilerin de öğrencilerin de adaptasyonda güçlükler çektiği, 4+4+4 sistemiyle başlayan 2012-2013 eğitim ve öğretim yılı sona erdi. Ataşehir’de Gündem Gazetesi olarak geride bıraktığımız eğitim yılını değerlendirmek ve siz Ataşehirlileri aydınlatmak adına Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Halil Asılsoy ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

2012-2013 eğitim ve öğretim yılı, yeni bir eğitim sistemi ile açıldı. Ataşehir Milli Eğitim Müdürü olarak eğitimde yapılan köklü değişikliklere uyum konusunda yaptığınız çalışmalar nelerdir?

2012-2013 eğitim ve öğretim yılı, Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitimde yeniden yapılanmayla ilgili kanun bazında bir oluşum olarak başladı. Kanunun çıkmasıyla birlikte gerekli çalışmalarımızı yaptık. Geride bıraktığımız yaz tatilinde okul idarecilerimiz ve ilgili yöneticilerimizle birlikte komisyonlarımızı kurarak çalışmalar yaptık. ‘Fiziki açıdan okullarımızı, eğitim öğretim açısından öğrenci, veli ve öğretmenlerimizi sıkıntıya sokmayacak yapılanmayı nasıl oluşturabiliriz’ diye sorular sorduk ve bu soruları cevaplandıracak çalışmalar yaptık. Yaptığımız bu çalışmalar bizi doğru sonuca götürdü. Ataşehir’de 18 Haziran 2013 tarihi itibariyle çok rahatlıkla diyebiliriz ki öğretmen, öğrenci, veli ve yönetici bazında bir sıkıntı yaşamadan, maddi bir zarara uğramadan bir ders yılını geride bıraktık. Bu durum bizi mutlu etti. Diliyoruz ki, bundan sonraki çalışmalarımız da bu paralelde olsun. 4+4+4 uygulamasıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti eğitimde yeni bir politika üretti. Bu politikaların sorunsuz uygulanması konusunda üzerimize düşeni yaptık. 8 yıllık mecburi eğitim 12 yıla çıkmış oldu. Öğrencilerimiz, sekizinci sınıftan sonra ‘Artık ben okumuyorum, ayrıldım’ deme şansına sahip değil. Devlet, ‘O öğrenciye de zorunlu eğitim vereceğim’ diyor bu kanunla beraber. Biz bunun da idrakini çok çabuk yakaladık. Eğitim bölgeleri bazında hangi ilköğretim okulumuzda eğitimine devam etmeyen öğrencimiz var ise e-okul sistemi üzerinden belirleyerek, devamsız öğrencimiz olmaması için gerekli gayreti gösterdik. Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak İstanbul’da diğer ilçelere göre bayağı yol aldığımızı görüyoruz. Bu da bizi ayrıca mutlu ediyor.

Velilerin en çok şikâyet ettiği konulardan biri de dönüşüm çalışmalarıydı. Dönüşüm yapılacak okulları tespit ederken hangi ölçütleri dikkate aldınız?

Dönüşüm; öğretmen, öğrenci, veli ve yöneticilerin de konumları baz alınarak yapılmakla birlikte, binanın fiziki konumu da çok önemli. Aynı bölgede bulunan okulların birbirine olan uzaklıkları da önemliydi. Biz bunlara dikkat etmeye çalıştık. ‘Sorunları en aza indirerek bu yapılanmayı nasıl yapabiliriz’ diye düşündük. Belirli bölgelerde konumu uygun tek bir ortaokul, bir iki tane ilkokul belirledik. Bazı bölgelerde bire bir belirlediğimiz okullarımız oldu. Bu anlamda şunu açıklıkla söyleyebilirim ki ne öğrencileri ne de öğretmenleri mağdur edecek bir uygulama yapmadık. Bunun rahatlığı içindeyiz. Bugün burada da rahat oturabiliyorsak bu nedenledir. Çünkü biz bu işi yerinde çözmeye çalıştık. Problem olmadı mı? İletişim eksikliğinden geride bıraktığımız mart ve nisan ayında bir takım serzenişler oldu. 21 tane ilkokulumuz, 17 tane ortaokulumuz, 4 tane imam hatip ortaokulumuz -birisi lise bünyesinde olmak üzere- dönüşümü sağlanmış olarak önümüzdeki öğretim yılında devam edecek. Büyük bir sorun yaşamayacağız diye ümit ediyoruz.

Velilerin bize ilettiği bir konuda şu: “Bir çocuğum birinci kademede, bir çocuğum ikinci kademede okuyor. Okulları aynı yerde. Şimdi okulları ayrılıyor, biz ne yapacağız?” Bu konuda neler söylemek istersiniz?

İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak, komisyondaki arkadaşlarımıza ve okul müdürlerimize şunu ifade ettim: Gizli saklı bir olay yapmıyoruz. Gayet şeffaf bir uygulama içersinde olacağız. Bu noktada açığız, ‘Herkesin sorularına yanıt verebilecek bir yapılanma olması gerekir’ dedik. Bunu dikkate alarak kesin dönüşümünü yaptığımız okullarımız olmakla beraber, sizin sorunuzda bahsi geçen konuyu da tolerize etmek noktasında çalışmalar yaptık. Bazı okullarımızda kesin dönüşüm yapmakla birlikte sorun olabilecek okullarda kademeli geçiş yaptık. Her iki kademede de öğrencisi olan velilerimizi de dikkate alarak şu şu okullarımız kademeli geçiş yapacak dedik. Evet, burası ilkokul ama 6, 7 ve 8. Sınıf öğrencileri devam edecek; evet, burası ortaokul ama 2, 3 ve 4. Sınıf öğrencileri bu okulda devam edecek ve iki yıl sonra kademeli geçiş tamamlanacak. Öğrenciler mağdur edilmeyecek şekilde bir yapılanma yaptık.

2012-2013 yılında devlet okullarında yaklaşık 62 bin öğrenci eğitim gördü. Gelecek yıl için öğrenci sayısı konusunda bir öngörünüz var mı? Yapımı devam eden birkaç okul olduğunu da hatırlatarak, ilçemizde öğrenci artışına göre okul sayısı yeterli mi?

TÜİK’ten gerekli istatistikî bilgiler henüz gelmedi. Buna rağmen önceki yıllardan edindiğimiz tecrübelere göre önümüzdeki dönem öğrenci sayısındaki artıştan kaynaklı bize çok büyük külfet getirebileceğini düşünmüyoruz. Konuyla ilgili bütün tedbirlerimizi aldık. Bina sorunu olabilecek Ferhatpaşa ve Kayışdağı’dır, onun dışındaki bölgelerimizde çok büyük sorunumuz olmayacak. Üç tane inşaatımız devam ediyor. Özel İdare tarafından, Milli Eğitim’e geçici teslimi yapılmayan inşaatlar. Bize geçtiğinde, planlamamız olacak… Onlar çalışmamızı çok da rahatlatacak. Ferhatpaşa‘da iki, Kayışdağı’nda bir, Barbaros Mahallesi’nde de bir okulumuzu hem ilkokul, hem ortaokul olarak belirledik. Dolayısıyla öğrenci ve öğretmen bazında bir sıkıntı yaşamayacağız. Bir bina daha olursa bu okulları ayırma noktasında olacak.

Bu arada basının da bu olayı doğru noktada araştırıp, inceleyip, bizimle görüşmesi bizi mutlu ediyor. Tutamayacağım bir sözü vermek istemiyorum. Bizim söylemediğimiz bazı ifadeler çarpıtılıyor veya yanlış değerlendirilebiliyor. Bizimle görüşüp, görüşlerimizi aldığınız için size teşekkür ederim.